Mevla'm Emreylese Gökte Güneşe
Mevlam emreylese gökte güneşe
Zerresi dünyayı yakar mı yakar
Kanber Arzu için suda boğuldu
Mecnunda Leyla'yı yakar mı yakar
Bir yanı ışıktır bir yan karanlık
Bazı su durudur bazı bulanık
Kuşlar havadadır sularda balık
Ah çekse deryayı yakar mı yakar
Çalışıyor görür müsün arıyı
O da sever çiçeklerden sarıyı
Bir ana kuş görmez ise yavruyu
Daldaki yuvayı yakar mı yakar
Dünya aynı yerde durur ha durur
Güneşin ateşi her yan kurutur
Esmez ise rüzgar yağmazsa yağmur
Ekinler tarlayı yakar mı yakar
Aşık olan kurtulur mu sızıdan
Ne anladım gönlüm sen bu yazıdan
Bir koyun ki ayrılırsa kuzudan
Meleşir yaylayı yakar mı yakar
Çobanoğlu gündüz olur gecesi
Ne yandan geliyor bu acı sesi
Bir evladın olur ise acısı
Anayı babayı yakar mı yakar
İster Benden
Sevdiğim yar bana göndermiş name
Rüzgar dokunmamış dal ister benden
Bir lezzet olmasın onun tadında
Hiç arı görmemiş bal ister benden
Ne bir çiçeğim var, ne de bir bağım
Ne bir sedirim var, ne de konağım
Ne bir yuvam vardır, ne de otağım
Al kuşam içinden şal ister benden
Kaşları kemandır, kirpiği oktur
Feleğe karşılık oyunum yoktur
Bir kuzu bulamam koyunum yoktur
Yine de bir sürü mal ister benden
Ben bu gidişilen nereye varam
Derman bulabilmem, yaramı saram
Ne bir çölüm vardır, ne de bir sahram
Yine yüce dağdan yol ister benden
Bu fani dünyada çoktur zararım
Ne bir kazancım var, ne de bir karım
Ne bir ağacım var, ne de yaprağım
Yazın kışın solmaz gül ister benden
Çobanoğlu'yum ben iz bulabilmem
Kışın çok ararım yaz bulabilmem
İnsanlarda doğru söz bulabilmem
Yalan söylemeyen dil ister benden
Gör
İnsan dedikleri duvara benzer
Hele suvakları dökülsünde gör
Gördüğün her güzele aldanma
Saç ağarsın beli bükülsün de gör
Kara toprak insanları yoğurur
Vedası geleni bir bir çağırır
Arkası kuvvetli fazla bağırır
Dostları yanından çekilsin de gör
Demek ki dünyada olur dermanın
Birgün uyanırsın geçmiş zamanın
Bazı insan der ki ben bir aslanım
Ezrayıl peşine dakılsın da gör
Çobanoğlu kulak versen sözüne
Yazılanlar mutlak gelir yüzüne
Evde bile karı bakmaz yüzüne
Hele sırtın yere yıkılsın da gör
Güvenmem
Böyle midir dünya senin bütün işlerin
Var git dünya daha sana güvenmem
Kâr yerine çoktur bana zararın
Var git dünya daha sana güvenmem
Biçare Kerem'i yandırdın nara
Arzu, Kamber için kaldı avara
Ferhat az mı külünk vurdu dağlara
Var git dünya daha sana güvenmem
Çok yiğidi sen caydırdın ahdından
Çok güzele ah çektirdin bahtından
Çok sultanı sen indirdin tahtından
Var git dünya daha sana güvenmem
Çobanoğlu arzuhalin bildirdin
Çok yiğidin gül benzini soldurdun
Aşıkları gurbet elde öldürdün
Var git dünya daha sana güvenmem
ÖĞRETMEN
Ana baba gibi emeği vardır,
Ağızdır, lisandır, dildir öğretmen.
Sevgisi, şefkati insana yardır,
Vücuttur, kanattır, koldur öğretmen.
Talebe okulun yeşil fidanı,
Yanan bir ocağın sönmez dumanı,
Öğretmendir yaraların dermanı,
Arıdır, kovandır, baldır öğretmen.
Öğretmendir bize gösteren yolu,
Odur talebenin kanadı kolu,
Öğretmen hazinedir, doludur dolu,
Yapraktır, ağaçtır, daldır öğretmen.
Öğretmendir fabrikanın temeli,
Öğretmendir bütün dünyanın dili,
Bütün insanlara uzanır eli,
Bize ışık tutan yoldur öğretmen.
Öğretmendir ışık veren dünyaya,
Öğretmendir bizi götüren aya,
Öğretmenin ilmi benzer deryaya,
Irmaktır, denizdir, göldür öğretmen.
Sende yetişmiştir nice paşalar,
Öğretmensiz açılır mı kapılar?
Temelinden sağlam olan yapılar,
Çobanoğlu der ki güldür öğretmen...
Murat ÇOBANOĞLU
93 Koçaklaması
93 Koçaklaması
Ehli İslam olan işitsin bilsin
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
İsterse Uruset neki var gelsin
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Guşananın gılıcı geyinin donu
Gavga bulutları sardı her yanı
Doğdu goç yiğidin şan alma günü
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Asker olan bölüh bölüh bölünür
Sandınız mı Gars galası alınır
Boz atlar üstünde gılıç çalınır
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Kavga günü namert sapa yer arar
Erolan göksünü düşmana gerer
Cemi ervah biznen meydana girer
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Beni Asfer'dir bilin Urus'un aslı
Orman yabanisi balıhçı nesli
Hınzır sürüsüne dalıp gurt misli
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Hele Alosman'n görmemiş zorun
Din gayreti olan tedarik görün
At tepip baş kesin düşmanı kırın
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Şenlik ne durursuz atları minin
Sıyra gılıç düşman üstüne dönün
Artacahtır şanı bu Alosman'n
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
AŞIK ŞENLİK
Allah Kerimdir
Namertlerin kanadıyla
Uçmam Allah Kerimdir
Coşkun suya köprü olsa
Geçmem Allah Kerimdir
Teklif etse yiyebilmem
Namertlerin nanını
Suyu Ab–ı Kevser olsa
İçmem Allah Kerimdir
Ben Şenliğem bir zamanlar
Çok sürdüm zevk-i sefa
Ol Hüdanın emri budur
Koy çekim cevr-i cefa
Bizi yaratan Allah’tır
Hak habibi Mustafa
Emrindeki müntezirem
Şaşırmam Allah Kerimdir.
AH ÇEKİP ALEME EYLEDİM FERYAD
Ah çekip aleme eyledim feryad
İlaç olur bu efkara deyen yoh
Neçe kimselerden diledim imdat
Mevlam gılsın derde çare diyen yoh
Şan şan oluf sızlar sinemde dağlar
Ne tabipler sarar ne carrah bağlar
Eflatun el çekif Loğman gan ağlar
Merhem sever böyle yare diyen yoh
Şenlik der dünyada gülmedim heç men
Usandım canımnan olmuşam peşman
Ne yaran ne yoldaş ne dosy ne düşman
Hayıf oldu bahdı gara diyen yoh
Aşık Şenlik’in Rus generaline söylediği şiir
Aşık Şenlik’in Rus generaline söylediği şiir
Zurzuna (Çıldır) Sovyetlerin işgalindeyken çevreden halk aşığı Şenlik’in namını duymuşlar. Rus yetkilileri kendi aralarında bir toplantı yaparak Aşığı çağıralım şiir okutmayı karalaştırmışlar. Eğer taraflı olarak Ruslara övgü bir tutum içine girerse cezalandıralım. Türkleri ve Türkiye’yi isterse ödüllendirip serbest bırakalım demişler...
Aşığı davet ederek şiir okumasını istemişler. Aşık Şenlik başlamış okumaya...
Hulusi kalbimden bilsen fikrimi
Men Allah’tan Al Osman’ı isterem
Merhamet sahibi rahmani gani
Nesil Mürsel Hükmü hanı isterim
Süleyman mülkünde ber karar duran
Muhammet vekili makamı nuran
Hıfzının ezberi Ayeti Kuran
Salavatı ol süphanı isterim.
Emri hak yedinden çekilmiş kalem
Varmış bir ettiğim yetişti belam
Hükmünde saltanat mülkünde alem
Divanı şevketi şanı isterim.
Sultan Hamit-Şahım şahlar serveri
Dilinde selavat zikiri ezberi
Kaftan kafa zikri zeminden beri
Hüküm etmeye birce onun isterim
Gam günüdür bu sefil Şenliği’in şadı
Çıkmıyor gönlümden Al-Osman’ın adı
Gitmiş dünyanın lezzeti tadı
Mahşer günü bir mekan isterem
Bu şiir okuduktan sonra da bir bayatı (Segah) ezgi söyler...
Payıdar olma zalim
Yiğide neyler ölüm
İşte boynum Sal kılıç
Doğruyu söyler dilim...
Bu Dünyanın Safasını Sürmeden
Bu Dünyanın Safasını Sürmeden
--------------------------------------------------------------------------------
Bu dünyanın safasını sürmeden
Ne tuttun yakamı ay ihliyarlık
Evvelki devranın düşer yadıma
El götür yakamdan koy ihtiyarlık
Alıp verir dizlerimin yelini
Eğdin kametimi büktün belimi
Yakın iken ırağ ettin yolumu
Günlük yolum oldu ay ihtiyarlık
Dayaksız adım atabilmenem
Tüy döşek üstünde yatabilmenem
Altı aylık çocuğa yetebilmenem
Ettin sabilere tay ihtiyarlık
Sultan idim dağ başında ben ezel
İndi dökülenler gönlümden gazel
Beni görüp güler idi her güzel
Onu da ömrüme say ihtiyarlık
Sulandı gözlerim zay oldu işler
Ağız papuçladı döküldü dişler
Ürkmez oldu benden yerdeki kuşlar
Çekerim elinden huy ihtiyarlık
Sefil Şenlik böyle bir hale geldi
Aşk ucundan benzi sarardı soldu
Evlad ü ıyalim terkimi kıldı
Ahir günüm oldu zay ihtiyarlık
Çıldır'ın kurtuluş destanı
Çıldır'ın kurtuluş destanı
Bir destan yazayım adı şanına
Layıktır tarife özü Çıldır'ın
Çelik bileklidir kahraman halkın
Dar günde bir olur sözü Çıldır'ın
Baykuşlar konmuştur zümrüt taşına
Şimdi serhat yazılıdır döşüne
Garptan ışıldayan tan güneşine
Heyecanla bakar gözü Çıldır'ın
O ışık kapladı bütün cihanı
Kurtardı baskıdan aziz vatanı
Tarihlerde aldı gazi unvanı
Çıkmaz yüreğinden sızı Çıldır'ın
Çekti al bayrağı geçti ileri
Dönmedi meydandan asla hiç geri
Yırtıcı aslandır her bin neferi
Yıldırımdan beter hızı Çıldır'ın
Senin yüksek şerefinle şanınla
Kurtardı vatanı alev kanınla
Kanuni, Karabekir, Cengiz hanınla
Tarihe mal oldu izni Çıldır'ın
Türk oğluyuz baş eğmedik düşmana
Onlar geldi elimizden amana
Şenlik oğlu sen baksana dumana
Cihanı kapladı tozu Çıldır'ın
Havayı hevesle cigerini yakma
Erenler verdigi köze yazıhtır
Her gordügün mahbub dilbere bakma
Sorarlar hesabı gozden yazıhtır
Sefil şenlik beyan etti işan
Bize taksim erenlerin erkanı
Her yerde biter mi şeref bostanı
El gadrin bilmesse sözen yazıhtır
Linkler tarihe göre siıralandı (en yenisi yukarıda)
Bu kategoriye daha hiç link eklenmemiş!
<= Genel bakışa geri dönKendi linklerini ekle: